Soğuk Savaş dönemi, ABD ve Sovyetler Birliği arasında büyük gerilimle doluydu. Ancak bu gerilimin ortasında, sinema filmlerine taş çıkartacak kadar heyecan verici bir olay yaşandı.
CIA’in, derin okyanuslarda kaybolmuş Rus denizaltısını çalmayı nasıl başardığını öğrenince bu operasyonun âdeta bir film senaryosundan farksız olduğunu düşüneceksiniz.
Her şey K-129’un gizemli bir şekilde kaybolmasıyla başladı.
1968 yılının Mart ayında, Sovyet denizaltısı K-129, Hawaii’nin yaklaşık 2.414 km kuzeybatısında kayboldu. O dönemde ABD deniz üssünde görev yapan subaylar, denizaltının patladığını düşündüren bir sinyal kaydetti.
Sovyetler derhal denizaltıyı bulmak için büyük bir arama operasyonu başlattı. Ancak iki ay süren arama çalışmaları sonuçsuz kaldı ve K-129, 83 mürettebatıyla kayıp ilan edildi.
CIA, inanılmaz bir operasyon planladı.
Sovyetlerin başarısız arama operasyonunun ardından, Amerikan donanması harekete geçti. Eski bir nükleer denizaltı USS Halibut, özel operasyonlar için bir casus gemisine dönüştürüldü.
Sonar ve uydu teknolojileriyle donatılan gemi, K-129’un enkazını bulmayı başardı. Ancak denizaltı, deniz seviyesinden 5.000 metre derinlikteydi. Bu kadar derin bir noktadan denizaltıyı çıkarmak, muazzam bir mühendislik ve planlama gerektiriyordu.
CIA, bu görevi örtbas etmek için milyarder Howard Hughes’u devreye soktu. Hughes, derin deniz madenciliği bahanesiyle Hughes Glomar Explorer isimli bir gemiyi inşa ettirdi.
Gemi, aslında devasa bir pençe taşıyordu. Bu pençe, denizaltıyı okyanusun derinliklerinden çıkaracak şekilde tasarlanmıştı. Gemi, dikkat çekmeden çalışmalarını sürdürebilmek için bir maden araştırma gemisi gibi görünüyordu.
1974 yılına gelindiğinde, altı yıl süren hazırlıklar tamamlandı ve Hughes Glomar Explorer, K-129’un bulunduğu bölgeye doğru yola çıktı.
Görev sırasında Sovyet gemileri bölgeye gelerek durumu araştırmaya başladı. Sovyetler’in baskısı altında kalan CIA, operasyonu başarıyla sürdürdü ve denizaltıyı kaldırmaya başladı. Ancak denizaltının yarısı pençeden kayarak yeniden derinlere gömüldü.
Bu yarı başarısızlık bile CIA’in bir kısmını kurtarmasına yetti. Fakat operasyon daha fazla gizlenemedi ve bir sızıntı sonucunda Los Angeles Times, projeyi manşetlerine taşıdı.
Sovyetlerle aradaki diplomatik dengeler göz önüne alındığında, CIA daha fazla risk almamaya karar verdi ve ikinci bir deneme yapılmadı.